Özgür Hüseyin Akış
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Köşe Yazıları
  4. İŞYERLERİNDE YÖNETİCİLERİN GÖRDÜĞÜ PATRONCULUK İLİZYONU

İŞYERLERİNDE YÖNETİCİLERİN GÖRDÜĞÜ PATRONCULUK İLİZYONU

featured

Kapitalistler yani patronlar için en tehlikeli durum işçilerin bir araya gelip haklarını savunmasıdır. Sermaye sınıfının ortaya çıkışı ile bu durum daha sistematik bir hale dönüşmüş işçi sınıfı ile karşı sınıf arasındaki stratejik hamleler küçük işletmeler dahil tekelleşmiş büyük iş yerleriyle birlikte süregelen bir hal almıştır. İşçi sınıfı ekonomik talepleri için sendikaları bir araç olarak ortaya çıkarırken sermaye sınıfı da işçileri kendi arasındaki hiyerarşik olarak bölmek için kimi statüleri ön plana çıkarmıştır.

Yüzlerce, binlerce işçinin çalıştığı fabrikalarda usta başları patronun iş yerinde gözü kulağı olmuştur. İstisnai durumlar elbette yaşanmıştır. İşçilerin en içinden olan bu kişilerin patronların çıkarına hareket etmesi için çok fazla bir ayrıcalıkları yoktur aslında. Aldıkları ücretin bir miktar fazla oluşu bir tarafa ideolojik saiklerle hareket etmeleri yani patron=ekmek veren şeklindeki çok tekrarlanan söylemlerin etkisi altında kalmaları bu yanılsamaya neden olmaktadır. Köylerden kente göçün yoğun yaşandığı 20. Yüzyıl köylülerin işçileşmesine neden olurken aynı zamanda işçi sınıfı içerisinde farklı bir kültürün entegre olması sürecinin de yaşandığını gösteriyor.

Sanayi sektörüyle birlikte hizmet sektöründeki büyüme ile işçi sınıfının kopmaz bir parçası olan beyaz yaka olarak tarif edilen işçilerin sayısındaki artışla yoğun çalışma saatleri de beraberinde gelirken bu duruma kılıf iş yeri hepimizin birlikte çalışıp birlikte kazanıyoruz yalanı da karşılık bulmaya başladı. Bölüm müdürler, şefler benzer pozisyonlar ile işçilerin işçileri kontrol ettiği mobbing uyguladığı bu sistemler patronların yıllık kar oranlarıyla bu pozisyonlarda çalışan işçilerin aldığı ücretin kıyaslanamayacağı yaratılan illüzyonun dışında bir gerçeği yansıtmadığını da söyleyebiliriz.

Bu illüzyonu yaşayan yöneticilerin ortak özellikleri iş yerini diğer işçilerden daha fazla sahiplenip patrondan çok patronculuk yapmaları. Yine giyim tarzlarına dikkat eder birlikte çalıştıkları işçilerin yaptığı işi beğenmemeleri de ortak özellikleri arasındadır. Üsluplarındaki nezaketsizlik ve hadsizlikte gözle görülür bir yanlarıdır. Aslında en önemli yanları patronlarının servetini ölçemeyecek kadar akıl sağlıklarının eksik olup işçi bilincine sahip olmamalarıdır.

İşçilerin iş yeri temelli hak arayışı ve dayanışmalarının sınıf bilinçlerinin oluşması için önemli bir okul olduğu gerçeğiyle hareket edilip uzun zamandır boş bırakılan bu okulların işçi sınıfını temsil eden siyasi akılla buluşmasının elzem bir durum olduğu gerçeğini hatırlatmış olalım.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir