Özgür Hüseyin Akış
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Köşe Yazıları
  4. Çocuklara nefes aldırmayan bir çete var

Çocuklara nefes aldırmayan bir çete var

featured

Kısa zamanda gündemde uzunca yer alan konular çocuklarla ilgili yaşanan olaylar oldu. Narin cinayetinde köyündeki herkesin bir şekilde ilişiği yine cesedin bulunmasındaki gecikme çok konuşulurken bu gelişmeler toplumun tepkisine neden olmuşken şimdide yenidoğan çetesi gündemde.

İki olayda da suçlular ile siyaset ilişkisi gündemdeyken ikinci olayın daha organize farklı siyasi partilerin üyesi ya da destekçisi olan isimlerin yan yana gelmesiyle ortak noktada buluştukları görülüyor. Serbest piyasanın insanın temel ihtiyaçlarında dahi bulduğu geniş alan da ortak noktanın para ve kar olması şaşırtıcı olması şaşırtmıyor.

Olayda bilinen 19 özel hastanenin olması diğerlerinin daha fazla kazanmak yerine çocukların sağlığını önceleyeceği anlamına gelmiyor. Çetede bilinen isimlerin karışıklığı hastanenin birisinin eski sağlık bakanı Müezzinoğlu’nun olması çeteninin lideri olarak bilinen Sarının PKK üyeliğinden cezaevinde yatması yine CHP belediye meclis üyesi olan Yılmaz’ın bu hastanelerin birisinde başhekimlik yapıyor oluşu iktidar muhalefet ortak yapım bir durum olduğunu gösteriyor.

Yine sağlık bakanlığının şikayetlere kulak tıkaması bir savcının ısrarı ile olayın ortaya çıkması kamu özel hastane iş birliğinin sadece maddi destekten ibaret olmadığının da göstergesi. AKP iktidarının ilk yıllarından itibaren özelleştirmeci politikalarında Avrupa’yı referans vererek sağlıkta da serbest piyasacılık savunusu bugünlere gelinmesinde önemli.

Yeni doğan çocukların öldürülmesindeki zihniyetle, çocukların tarikat yurtlarında yangında öldürülmesi, çocukların inşaatta, tarlada traktör devrilmesiyle öldürülmesinin ortak paydası merkezi çete diye tarif edilebilecek olan piyasacılık değil mi? Eğitimde 2021 yılından itibaren MESEM projesi aynı çetenin uygun gördüğü uygulamadır. Çocukların bir gün okula diğer günler iş yerlerine gitmesi, iş güvenliğinin olmadığı ortamlarda yetişkinlerle birlikte sömürünün aracı haline getirilmesi yine eğitim ayağını oluşturan çetenin dayatmasıdır. Bir yılda çalışırken İSİG meclisinin raporuna göre 66 çocuk yaşamını yitirmiş.

Devletin bütünün saran bir çetenin 19 özel hastane ile sınırlı olmadığını söylersek yanılmayız sanırım. Çocuklar yaşamın hiçbir alanında güvende değil. Narin, doğmadan öldürülen çocuklar, iş cinayetinde ölen çocukların sorumluluğu daraltılmış bir kötülüğün ürünü değil yüzyılı geçen bir düzenin geldiği sondur.
Çocukların yaşaması içinde yeni bir başlangıca ihtiyaç var. Çetelerin olmadığı yeni bir başlangıca.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir