Çocuk iş cinayetleri hâlâ ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Özellikle denetimsiz sektörlerde, tarımda, inşaatta ve küçük atölyelerde çalışan çocuklar; ağır, güvencesiz ve tehlikeli koşullarda yaşamlarını kaybedebiliyor. Bu durum, sadece iş güvenliği eksikliğinden değil, aynı zamanda yasal boşluklardan, denetim yetersizliklerinden ve ekonomik zorunluluklardan da kaynaklanıyor. 2025 yılında İSİG meclisinin verilerine göre 24 çocuk çalışırken yaşamını yitirmiş.
Çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında açıklanan enflasyon oranları önemli, veriler gerçeğin altındada olsa alım gücü azalan yetişkin işçilerin çocuklarını da iş yerine yönlendirmeye mecbur bırakıyor. Yıllık enflasyon yeni açıklanan TÜİK verilerine göre yüzde 37,86 bu oranlar başta temel ihtiyaçların artışının göstergesi sayılmalı. Gıda, sağlık, barınma, eğitim hayatta kalmanın rakamlardan ibaret olmadığını geçim sıkıntısının, kredi kartlarına mahkum edilen yaşamların bu yaşanan çocuk iş cinayetlerde birincil derece de sorumlulukları bulunmaktadır.
Çocuk iş cinayetlerinin sektörel dağılımı şu şekildedir:
- Tarım ve Orman: 402 çocuk
- İnşaat ve Yol: 88 çocuk
- Metal: 53 çocuk
- Konaklama: 51 çocuk
- Gıda: 26 çocuk
- Ticaret: 23 çocuk
- Genel İşler: 21 çocuk
- Tekstil ve Deri: 17 çocuk
- Taşımacılık: 16 çocuk
- Ağaç ve Kağıt: 12 çocuk
- Kimya ve Lastik: 7 çocuk
- Enerji: 4 çocuk
- Çimento, Toprak ve Cam: 3 çocuk
- Madencilik: 1 çocuk
- İletişim: 1 çocuk
- Sağlık: 1 çocuk
- İşkolu belirlenemeyen: 6 çocuk
Bu veriler, çocuk iş cinayetlerinin en çok tarım ve orman sektöründe meydana geldiğini göstermektedir. Ancak son yıllarda sanayi, hizmet ve inşaat sektörlerinde de çocuk işçi ölümlerinde artış gözlemlenmektedir.
2013-2024 yılları arasında hayatını kaybeden 742 çocuğun yaş dağılımı şu şekildedir:
Bu veriler, çocuk iş cinayetlerinin büyük bir kısmının 15-17 yaş aralığında meydana geldiğini göstermektedir. İSİG meclisinin verileri dışında başka bir verinin bulunmadığı bu rakamlardan fazla çocuğun çalışırken yaşamını yitirdiğini söyleyebiliriz. Mülteci çocukların da yine iş cinayetlerin de yaşamını yitirdiği açıklanan raporlarda görülüyor. Mülteci çocuklar tekstil sektörün de yoğunlaşmış durumda. Yaşanan iş cinayetleri haberinde bu çocukların asansöre sıkışarak ölmesi sık karşılaşılabilen bir cinayet halini almış görünüyor.
Türkiye’de ve dünyada çocuk işçiliğiyle mücadele için çeşitli yasalar ve uluslararası sözleşmeler bulunsa da, uygulamada yeterli önlem alınmadığı için çocuklar hâlâ ölüme sürüklenebiliyor. Yine yoksulluk giderek artış gösterirken Türkiye’de uzun yıllara yayılan bir kriz ve yoksulluğun derinleşmesi durumu söz konusu. Çocukların çalışmak zorunda kalmadığı, eğitim ve güvenli bir yaşam hakkına erişebildiği bir sistem için hem devletlerin hem de toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu var.
