Almanya‘ daki Mannheim saldırısının çok negatif yansımaları olacak
Çoğunuzun bildiği gibi Almanya’ nın Mannheim şehrinde Cuma günü İslamcı bir Afganlı Irkçı bir grubun standına saldırdı aşırı sağcı, islam karşıtı Michael Stürzenberger’ i ve Standaki grubun diğer üyeleri yaraladı. Kendisini “İslam eleştirmeni” bir gazeteci olarak tanımlayan İslam karşıtı blog yazarı Stuerzenberger, Almanya’nın doğusundaki şehirlerde düzenli yürüyüşler yapan PEGIDA hareketi dahil İslam karşıtı çok sayıda aşırı sağcı örgütün üyesi. Olayda failde dahil yedi kişi yaralandı. Saldırgan olaya müdahele eden 29 yaşındaki bir poliside bıçağıyla orada ağır yaraladı ve dün ne yazıkki bu Polis hayatını kaybetti. Tüm Almanya şimdi bunu konuşuyor, göçmenlerin konumlarını, haklarını tartışıyor.
Mannheim’daki bıçaklı cinayet tüm Almanya’da insanları şoke etti. Haklı olarak: Kanlı eylemin kitlelerce paylaşılan videosu sadece saldırganın vahşetini ortaya koymakla kalmadı, aynı zamanda tüm ülkeye militan İslamcılığın – İslam’ın sınırsız radikalleşmesi – hala güvenlik için büyük bir tehdit olduğunu aniden hatırlattı. Sadece Orta Doğu ya da Kuzey Afrika’da değil, burada, Almanya’da da.
Irkçılık arttıkça radikal islamda güçleniyor ve sosyal uyum frenleniyor
Almanya’ da bugün hiç kimse ırkçılık, ayrımcılık yok diyemez. Bu olumsuz gelişme artık kurumlara bile sıçramış durumda. Son yıllardaki ırkçı saldırılar, kundaklamalar, cinayetler, Nasyonal Sosyalist Yeraltı örgütü (NSU) infazları, 9 göçmenin öldüğü Hanau baskını ve ırkçı Almanya için Alternatif Partisinin( AfD) önlenemeyen yükselişi bu ırkçılığın parametreleridir.
Almanların çoğu, özelliklede ırkçı kesimi, aşırı sağcılar bu tip saldırılar sonrasında ülkelerinde artık daha fazla mülteci, buraya uyum sağlamak istemeyen, suç işlemiş yabancıları bu ülkede görmek istemiyorlar. Refahı kendi kültürlerinden olmayan, kendilerine biat etmek istemeyen göçmenlerle paylaşmak istemiyorlar. Adeta bir zenginlik, sermaye şövenizmi yapıyorlar. Söylemeselerde göçmenlere ‘’biz efendi siz kölesiniz’’ demeye getiriyorlar tipik beyaz adam edasıyla.
Irkçılık bu şekilde durdurulamaz
Peki bu ırkçı, ayrımcı politikalara, tutumlara böyle bir tepki mi verilmeliydi elbette hayır. Ama maalesef islamcıların tepkileri hep böyle oluyor hiç şaşırmadık. Siyasal İslam gittiği, bulunduğu her yerde yıkım sağlıyor. Kan, gözyaşı bırakıyor geride. Müslümamlık ile siyasal islam aynı değildir. Müslüman ibadeti Allah için yapar, siyasal islamcılar ise başkaları görsün diye yaparlar. Ben Terör ve islamı asla aynı kefeye koymuyorum. Normal inanan, inançlı her insana saygı duyuyorum.
Göçmenler ile Alman toplumu arasında uçurumlar oluşacak
Bu saldırıda genç bir Alman polis hayatını kaybetti. Yazık değil mi, 2 çocuğu artık yetim büyüyecekler. Şimdi ılımlı Almanların bazılarında bile göçmenlere karşı yeni bir nefret oluşup, önyargılı, mesafeli ilişkiler başlayacak. Sosyal ilişkiler minimuma inecek. Bu hiç hoş değil. Biz göçmenlerle Almanlar arasındaki iş arkadaşlığı, komşuluk ilişkileri, size devlet dairelerindeki muamele değişecek. Yine işe alımlarda, meslek kursu bulmada göçmenler özelliklede Müslümanlar Almanların hep son tercihleri olacak. Bu da insanlarımızın hayatını hayli zorlaştıracak, kaldıkları ülkeden soğutacak, aidiyat duygusunu tamamen ortadan kaldıracak, paralel yaşamlar oluşturacaktır. Dört kuşaktır, 63 yıldır burada yaşayan insanlarımız bunu hiç haketmiyorlar. Zor günler bekliyor Türkiyeden gelen, burada yaşayan insanları.
İslami terör kimbilir daha hiç olmadığı kadar ne kadar canlar yakacak. Türkiye onca insanımızın öldüğü Gar, Suruç katliamını,İstiklal caddesi ve daha başka terör eylemlerini unutmadı.İŞİD, Nusra, ÖSO, Ahraru Şam ve Türkistan Birlikleri adlı İsrail Destekli Terör örgütleri Suriye’yi harabeye çevirmediler mi?. Siyonist İsrail Rejimi de Gazze’yi bugün aynı şekilde viran ediyor, orada katliam yapıyor. İnsan sevgisinin baskın olduğu, terörün son bulduğu, hoşgörü, özgürlük ve barış istiyoruz artık.