Çok uzun yıllardır Türkiye’nin ekonomisi inşaata dayalı bir şekilde devam ediyor. Ülkenin geniş arazisi ne yazık ki asalak sınıf için bir sömürü bölgesi olmuş, boş bulunan her yer beton yığınına çevrilmiş durumda. “Medeniyet” denilen bu betonlaşma sermaye için rant alanı, binlerce emekçinin ekmek kapısı haliyle.
Durum böyle olunca inşaat patronları daha hızlı kar elde etmek amacıyla, İnşaat işçilerini hayatları boyunca satın alamayacakları evleri, gökdelenleri, siteleri çok kısa sürede yapmaları için birçok riske sokar ve bir kısım işçi bu yaptıkları binaların içinde ne yazık ki canlarından olur.
İş kazalarını izleyen ve her ay rapor hazırlayan İSİG Meclisi raporuna göre Eylül 2024 içerisinde iş kazası nedeniyle hayatlarını kaybeden 152 işçinin 42’si inşaat iş kolunda çalışmaktadır. Bu da ortalama iş kazasında ölenlerin %28’ine denk geliyor ki bu durum iş kazaları sıralamasında birinci sırada olmaya sebep oluyor.
İş kazalarında inşaat iş kolunun neden ilk sırada yer aldığı tartışılmaktadır. Burada iki farklı sınıfın bakış açısından bahsedebiliriz. Birincisi patronlardan; onlara göre iş kazalarının oluşmasının en büyük nedeni işçilerden kaynaklı dikkatsizlik ve işçilerin ekipman kullanmak istememeleridir.
Ekipman mı hani nerede? gibi soruları duyar gibiyim. Birçok orta ve küçük inşaat firmasında değil ekipman, iş yapacakları aletleri bile yeterli değil. Büyük şirketlerde de durum pek farklı görünmemektedir. Kalitesiz ve eksik ekipmanla iş yapmaya çalışan işçinin kullandığı malzemeler bile birkaç kullanımda çöp olmaktadır.
Hele bir de kaza olmaya görsün hemen iş kazası geçiren işçinin bulunduğu yere kaza uyarı levhaları asılmaya başlanır, emniyet kemeri yoksa zorla takılır, işçinin kafasına baret sokuşturulmaya çalışılır. Bunları ben söylemiyorum bunları zaten haberlerden duyuyoruz.
Dikkatli olmak sadece iş kazalarında değil hayatımızın her alanında önemli. Ama iş kazası gündem olduğunda sadece dikkatli olmak yeterli olmuyor. İş kazalarının çoğunluğu dikkatle birlikte iş kazalarını engelleyecek İSG ekipmanlarının tam ve sağlam olması, işçinin yaptığı iş hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olması, uykusunu almış, sağlıklı ve besleyici yemekler yemiş, dinlenmiş, sosyal haklarına sahip olmuş, maaşı ve mesaisini tam ve sigortasına yansıyacak şekilde almış olmasıyla aynı ölçüde önemlidir.
Yani patronların sadece dikkat dedikleri iş kazalarının nedenine birçok etmeni koyabiliriz. Çünkü işçilerin sağlıklı bir şekilde işlerini yapabilmeleri ve daha dikkatli olmaları için tüm etmenler domino taşı etkisiyle birbirine bağlıdır.
Yukarıda yazdıklarımı yapan herhangi bir şirket var mıdır? Tam bilinmez ama kar amaçlı yapılan her iş insana ve insan hayatına verilen değere uzak olduğu için bu düzen içinde bu şartların tamamının sağlamanın imkânsız olduğunu da söylemek isterim.
Peki, işçiler ne yapmalı? Birincisi insanca çalışabilecekleri ortamı talep edecekler, verilmiyorsa mücadele edecekler. Ya doğru söylüyorsun da biz bunları istesek bizi bir dakika tutarlar mı burada? Evet, ne yazık ki herkes talebini çok kolay bir şekilde bir üst mercie bazı kaygılarından dolayı gidip söyleyemiyor. Genellikle talepler birkaç öncü işçi tarafından isteniliyor o da ya patron tarafından reddedilip geri gönderiliyor ya da tamam bakarız diyerek işçileri oyalamaya çalışılıyor.
Sorun inşaat işçilerinin örgütsüz olmasından kaynaklanıyor. Sesleri bir arada çıkmadığı için bu durum işverenlerin işine yarıyor.
Örgütlenmek birlikte hareket etmek birçok yolla sağlanabilir. Uzun bir süredir bu konuda kafa yoran platformlar var. Örneğin PE İnşaat İşçileri Dayanışma Ağı. Tüm inşaat işçilerini bir araya getirme gibi büyük bir dertleri var. Eminim başaracaklar. Bu dayanışma ağı önümüzdeki günlerde çevrimiçi olarak bir araya gelecek. Nasıl dayanışmayı büyütürüz? Sorusunu soracaklar. Ben de bu ağın bir parçası olmak isterim diyen herkesi dayanışmaya bekliyorlar.
İnşaat işçileri yani sizler yani bizler… Birlikte olduğumuz zaman güçlü olduğumuzu unutmayın. Daha iyi ve yaşanacak bir dünyayı inşa etmek ellerimizde.
Haydi dayanışmaya…
Not: Zoom toplantısına katılmak isteyenler 0530 992 34 79 numaraya katılım durumlarını bildirmeleri yeterli
İnşaat ve Kule vinç işçileri her gün ölüyor ya da ağır sömürülere maruz kalıp ciddi sömürülere yaşıyor. Ben katılmak için verilen numarayı arayacağım. Böyle bir fırsat verdiğiniz için Allah razı olsun sizden
Dünyayı inşa eden emekçilerin örgütlü mücadelesini bir araya getirmek çok değerli olacaktır. Emeğinize sağlık
Bu konuya değinmeniz ve işçiler arasında örgütlenme başlattığınız için kendi adıma teşekkür ederim. Bu boş bir konu değil ülke meselesidir. Umarım işçilerimiz emeklerini alabilecekler, refah içinde çalışabilecekler. Sevgilerle üstat.