Kıvılcım Ateş
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Köşe Yazıları
  4. BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN MÜ?

BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN MÜ?

Geçen cumartesi günü Nazım oyuncularının hazırladığı bir çocuk oyunu olan Küçük Kara Balık adlı oyunu izledim. Samed Bahrengi’nin unutulmaz kitabı olan bu eserin tiyatro uyarlamasında kitabın hakkını vermiş Nazım Oyuncuları. Amatör bir ekip olmasına rağmen müthiş bir oyunculuk sergilediler.

Oyun sonunda oyuncularla biraz sohbet etme imkânım oldu. Ne zamandır bu oyuna hazırladıklarını sorduğumda 3-4 aylık bir hazırlık ve prova süreci geçirdiklerini söylediler şaşırdım doğrusu! İlk defa bir araya gelen insanların bu kadar kısa zaman içindeki uyumları şaşırtıcı ama bir o kadar da onur verici benim açımdan.

Bu ilk yazımı bu güzel oyunu sergileyen oyunculara armağan ederek başlayalım o zaman. Çocuk kitapları son zamanlarda çok gündemde. Eskiden kalemi kâğıdı olan derlerdi şimdi ise laptopu olan herkes bir çocuk kitabı yazabiliyor neredeyse.

Bir eğitimci değilim ama çocuk kitabı yazarken bazı konularda bilgi sahibi olmak, çocuğun iç dünyasına inerken soyut sözcüklerden çok çocuğa tarif edilebilecek somut sözcüklerin tercih edilmesi gerektiğini, çocuğun gelişim basamaklarının göz önünde bulundurulmasının önemini, başta eğitimci eşimden ve tecrübelerimden edindiğimi zannediyorum.

Kendini arayan ve toplumsal konularda bilinç sahibi olmayı konu edinen çocuk kitaplarından, bireysel hırs, ego sahibi olan ve biat eden çocuk kitaplarına geçişimiz çok uzun zamanlara dayanmıyor. Hele ki son zamanlarda yeni kuşakla bütünleşmiş kitaplar soyut kavramların varlığını bir kenara bırakırsak daha beter bir hayalcilikle boğuşuyor.

Kitapları okuyan çocuklar kendilerini fantastik bir dünyanın kahramanı olarak görüyor. Bu da çocuğu tamamen gerçek dünyadan soyutlayarak kendini Harry Potter zanneden ve karşısına çıkan her bir kötülüğü sihirle yok edebileceğini sanan ne yazık ki yersiz ve gerçek dünyayla örtüşmeyen bir düşüncenin hâkim olduğu çocukların sayısının her geçen gün artmasına sebep oluyor.

Bu konulara daha fazla girmeme gerek olmadığını düşünüyorum. Yukarıda da bahsettiğim gibi bir eğitimci değilim sadece gözlemlemeye çalışıyorum.

Samed Bahrengi’nin eserlerini okuduğumuzda ise toplumsal sorunlarla bireyin arasındaki o kopmaz bağ çok daha net görülüyor. Mesela Küçük Kara Balık merak eden, sorgulayan, cesaretli ve hazır cevap bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Sorguladığı durumlar sadece bireysel konular değil, toplumsal bir geri kalmışlığın sorgulamasını yapıyor. Aslında bugünün yazarlarının bir anti tezi gibi…

Sorgulamayan, verilen öğretileri kabul edip biat eden bir kalabalık karşısında başını kaldıran ilk kişi…

Aslında genel sorgulaması başka bir dünya mümkün mü? Sorusu oluyor ve bu soru sadece teorikte değil pratikte de kahramanı harekete geçiriyor.

Başına gelen türlü olayın Kara Balığı yolundan etmemesi de aslında yine bireyin güçlü kalmasına işaret ediyor. Karşısına onu engellemeye çalışan birçok unsur çıkmasına rağmen ona akıl veren bir ideolojik beyin ve Kara Balık harekete geçtiğinde onun zarar görmemesi için ona yardım eden pratik bir canlı da bu yolculukta ona cesaret veriyor. Bu durum kahramanımızın bu yolda yalnız olmadığını gösteriyor. Sonunun iyi veya kötü bitmesi Yeşilçam filmlerine özgüdür. Biz Küçük Balığı cesaretiyle ve daha başka bir dünyanın olup olamayacağını sorgulamasıyla hatırlayacağız.

Böyle bir kitabı yazan yazar da konuşulmaya değer diye düşünüyorum.

Samed Bahrengi 24 Haziran 1939’da Azeri asıllı bir İran vatandaşı olarak dünyaya geliyor. Öğretmenlik yaptığı dönemlerde çocuk kitapları da yazmaya başlıyor. Onlarca kitabı bulunan yazar 31 Ağustos 1967’de Aras Nehri’nde ölü bulunuyor.

Kendi ülkesinde şahlık düzenine boyun eğmeyen ülkesinin kuzey bölgesinde yeşeren toplumcu ve aydınlıkçı bir dünyayı görmezden gelemeyen bir aydın olarak yaşadığı için suikasta uğraması onu bu aydınlıkçı yolda ölümsüzleştirmektedir.

Ülkesine sığmayan bir yazar olarak bilinecek, kitapları yüzyıllarca çocukların dünyasında yer edinecek bir yazardır.

Kitabın sonunda hikâyeyi okuyan Küçük kızıl balık kendi hikâyesini de bir gün tekrar yazacaktır.

Kendinde yeni hikâyeler yazma gücünü bulan tüm Küçük Kara ve Küçük Kızıl Balıklara sevgilerimle…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

14 Yorum

  1. 11 Mayıs 2024, 10:19

    Güzel ve akıcı bir yazı olmuş sıkılmadan okuduö

  2. Kara balığın hikayesine ve Samed Bahrengi’ye bu açıdan bakmamıştım. Yazıyı okuyunca görüyorum ki evet başka bir dünya mümkün! Mümkün olmak olmak zorunda kim bilir çocuklarımıza daha neler kalacak. Emeğinize sağlık..

  3. 11 Mayıs 2024, 11:10

    İlk yazınızda geleceğimiz olan çocuklara yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Kaleminize sağlık harika bir yazı olmuş . Yeni yazılarınızı bekliyorum. Sevgiler .

  4. Çok güzel bir değerlendirme olmuş elinize gönlünüze sağlık tebrikler Görkem bey

  5. Oldukça bilgilendirici,akıcı bir yazı olmuş.Kalemine sağlık.Diğer yazıları da sabırsızlıkla bekliyoruz.

  6. Harikulade

  7. Kaleminize sağlık görkem bey çok akıcı olmuş yeni yazılarınızı okumak dileğiyle.

  8. 13 Mayıs 2024, 13:28

    Saptama ve bakış açıları yerinde ve derinlik içinde bir yazı dizisi devamını dilerim

  9. 13 Mayıs 2024, 22:17

    Görkem Bey, tebrik ederim. Çok güzel olmuş. Yazılarınızın devamı için takipteyiz…

  10. İlk denemeniz olmasına rağmen oldukça başarılı akıcı ve doğru yaklaşım ve güzel tespitler ile dolu harika bir yazı olmuş tebrik ediyorum ve başarılı daha nice yazıları tekrar paylaşmanız için sabırsızlanıyorum elinize yüreğinize kaleminize sağlık

  11. 22 Mayıs 2024, 20:50

    Akıcı ve gelecek konular için heyecan yaratıcı bir kalem. Tebrikler

  12. 24 Mayıs 2024, 18:40

    Yazıyı akıcı şekilde okudum yenilerini bekliyorum.
    Saygilar iyi çalışmalar.

  13. 30 Mayıs 2024, 11:03

    Öncelikle söylemeliyim ki bir baba olarak sıkılmadan okudum. Bu kadar önemli bir konuya değindiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Umarım Küçük Kızıl balıklar çoğalır ve bizleri aydınlatır. Sevgilerimle.