“Türkiye’de Tedarik Zincirleri: Avrupa Değer Zincirleriyle Daha Derin Entegrasyon Yoluyla Sürdürülebilirliğin Ele Alınması Projesi” konulu toplantı, Ankara’da gerçekleştirilmiştir.
Bakan Kacır, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, girişimlerin Avrupa tedarik zincirine katılımını sağlamak amacıyla çok boyutlu destek mekanizmaları sunulduğunu aktardı.
Kacır, Türkiye’nin küresel değer zincirlerinin yeniden yapılandığı bu dönemde dünya genelinde olumlu bir ayrışma içine girdiğini ifade etti. Ayrıca, “Dünya standartlarında kaliteli, sürdürülebilir ve esnek üretime rekabetçi maliyetli erişim arayan firmaların üretim ve tedarik merkezi olmayı başardık. Gümrük Birliği ve serbest ticaret anlaşmaları sayesinde 1 milyar nüfuslu pazar ile erişim imkanı sunan ülkemiz, birçok uluslararası firmanın üretim ve AR-GE merkezi konumundadır. Türkiye, Çin’den sonra, Orta Avrupa’ya kadar uzanan geniş kuşakta en fazla ürünü en rekabetçi koşullarda ihraç edebilen ülke durumundadır.” şeklinde bilgiler verdi.
Kacır, sanayinin Avrupa pazarlarında rekabetçiliğini artıracak adımları hayata geçirdiklerini ve bu kapsamda hazırlanan “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” ile Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum süreçlerini başlattıklarını belirtti.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) desteğiyle, çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörlerinde sınırda karbon düzenlemesinden en çok etkilenecek alternatif teknolojiler, emisyon azaltımı ve yatırım ihtiyaçlarına ilişkin “Sektörel Yol Haritaları” oluşturduklarını hatırlatan Kacır, bu sektörlerin yeşil dönüşümü için 2053 yılına kadar 70 milyar dolardan fazla bir yatırım gereksinimi ortaya çıktığını açıkladı.
“Çok yönlü bir destek programını devreye alıyoruz”
Kacır, imalat sanayiinde faaliyet gösteren yaklaşık 490 bin girişimin yalnızca yüzde 10’unun ihracat gerçekleştirdiğini, mikro ölçekli firmaların yalnızca yüzde 4’ünün ihracat yaptığını, büyük ölçekli firmaların ise bu oranı yüzde 80’in üzerine çıkardığını bildirdi.
Girişimlerin ihracat yapabilmesi için gerekli bilgi ve tecrübeyi kazanması, hedef pazar araştırmaları yapması, standartlara ve mevzuatlara uyum sağlaması ve dış müşterilerin ihtiyaçlarına uygun ürün ve hizmet sunabilmesi için Bakanlık olarak sürekli destek sunduklarını belirtti.
Kacır, imalat sanayisinin tedarik zincirlerine entegrasyonu, AR-GE altyapısının desteklenmesi, ikiz dönüşüm ve KOBİ’lerin finansmana erişimi gibi konularda çeşitli programlar geliştirdiklerini ifade etti. Bu konularda 15 yılı aşkın süredir AB Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) fonlarının yönetiminde aktif rol oynadıklarını belirten Kacır, 800 milyon avro bütçeyle 90 projenin hayata geçirildiğini belirtti. Programın amacı, Türk firmalarının global değer zincirlerine katılım oranını arttırmak ve AB ile Türkiye arasındaki ticaret bağlantılarını derinleştirmek olarak ifade edildi.
“Kalkınma ajansları anahtar rol üstlenecek”
Yapılan programda çapa alıcıların, kendi tedarik zincirlerine bağlı firmaların ESG prensipleri doğrultusunda iş süreçlerini yeniden şekillendirmeleri yönünde yönlendirici bir rol üstleneceğini kaydeden Kacır, bu firmaların programdan sağlanan teşvik mekanizmalarına da erişim sağlayacağını sözlerine ekledi.
Firmaların çapa alıcıya sunduğu tedariklerin fatura bedellerini, vade tarihinden önce ve piyasa koşullarından sağlanan uygun oranlarla tahsil edebileceğini vurgulayan Kacır, “300 firmamızın Avrupa değer zincirine entegrasyonunu hedefleyen bu mekanizmada deprem bölgesindeki KOBİ’lere ve büyük ölçekli işletmelere yönelik destek tutarlarının artırılmış olarak uygulanacağını” belirtti.
Ayrıca, danışmanlık ve bilgi aktarımı ile toplam 1000 firmaya ESG prensipleri, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konularında eğitim verilmesi ve Avrupa değer zincirlerine hazırlanma düzeyinin yükseltilmesi hedeflendiğini ifade etti. Programın tanıtımı ve uygun firmaların seçimi sürecinde kalkınma ajanslarının önemli bir rol üstleneceği kaydedildi.
Kacır, Akbank ve Şok Market’in program çerçevesinde ortak bir tedarik zinciri finansmanı oluşturma hususunda harekete geçtiğini, bu mekanizmanın pazarda örnek teşkil etmesini ve diğer bankalar ile kurumsal müesseselerin daha fazla tedarik zinciri finansman çözümleri geliştirmesini umduklarını belirtti.
Son olarak, imalat sanayisi başta olmak üzere tüm sektörlerdeki işletmelerin küresel değer zincirlerinden daha fazla pay alması ve rekabet güçlerini artıracak projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini belirten Kacır, “Bakanlığımız, ‘Avrupa Sürdürülebilir Kalkınma Fonu’ mekanizması çerçevesinde geliştilecek yatırım ve finansman projelerinin tasarımında ve uygulamasında öncü rol üstlenmeye hazır” dedi.