Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından, Türkiye’nin UDY politikasının genel çerçevesini belirlemek ve alandaki uygulamalara rehberlik etmek amacıyla hazırlanan “Türkiye UDY Stratejisi (2024-2028)” yayımlandı.
Türkiye, son 20 yılda yaptığı reformlar, ekonomik ve siyasi istikrarı, genç ve dinamik nüfus yapısı, jeostratejik konumu gibi faktörler sayesinde UDY alanında büyük bir ivme yakaladı.
Stratejiye göre, 1973-2002 döneminde Türkiye sadece 15 milyar dolar yatırım alırken, 2002-2023 döneminde 262 milyar dolar yatırım çekti. Son 20 yılda, Türkiye’nin UDY’den aldığı pay yüzde 0,2’den yüzde 0,9’a yükseldi.
Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası sermayeli şirket sayısı 5 bin 600’den 82 bin 700’e yükselirken, ülkeye çekilen UDY’nin cari dengeye ortalama katkısı yüzde 40 oldu.
Son yıllarda teknoloji girişimlerine (startup) yapılan yatırımların UDY akımlarında önemli bir yer tuttuğu belirtiliyor. Türkiye’nin girişimci ekosistemi, teknoloji girişimciliği alanında ön plana çıkarak dikkat çekti.
Erken aşama yatırımlarda Türkiye, 2021-2023’te tarihi zirvelere ulaşarak yıllık ortalama 338 işlem aracılığıyla 1,33 milyar dolarlık yatırım çekti. Türkiye’de unicorn seviyesine ulaşan girişim sayısının 5’e, decacorn seviyesine ulaşan girişim sayısının ise 2 olduğu belirtiliyor.
UDY’nin Türkiye ekonomisine katkısına ilişkin verilere göre, uluslararası sermayeli şirketlerin Türkiye’deki kayıtlı istihdamı 2006’da 500 bin kişi iken 2021’de 1 milyon 320 bini buldu.
Türkiye UDY Stratejisi’nde, uluslararası sermayeli şirketlerin Türkiye’nin ihracatında önemli bir rol oynadığı ve bu şirketlerin ihracatının orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerden oluştuğu vurgulanmıştır.
UDY’lerin Türkiye’ye gelmesiyle reel ekonominin gelişimine katkı sağlandığı ve AR-GE harcamalarının büyük bir kısmının bu şirketlerce yapıldığı stratejide belirtilmiştir. Bu dönemde uluslararası sermayeli şirketlerin yerel tedarikçilerle büyük iş birliği içinde olduğu da ifade edilmiştir.