Özkaya Madrid’de kültürel mirasın korunmasını savundu

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Dünya Anayasa Yargısı Konferansı'nda kültürel mirasın korunmasının önemini vurguladı. Savaşların insanlığın kültürel mirasına zarar verdiğini belirten Özkaya, adalet ve ahlaki değerlere dönüşün kalıcı barış için şart olduğunu ifade etti.

featured

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya, İspanya’da düzenlenen Dünya Anayasa Yargısı Konferansı (WCCJ) 6. Kongresi’nde yaptığı konuşmada, savaşların ve hukuk dışı uygulamaların insanlığın kültürel mirasına onarılamaz zararlar verdiğini belirtti. Kalıcı barış için ahlaki değerlerin ve adaletin gerekliliğini vurgulayan Özkaya, “Özellikle son yıllarda Filistin ve Gazze’de yaşananlar bunun en ağır örneğidir. İnsanlığın ortak geleceği, adalet ve ahlaki değerlere dönüşle mümkündür.” dedi.

MADRİD’DE ‘KÜLTÜREL MİRAS’ VURGUSU

28-31 Ekim tarihleri arasında Madrid’de gerçekleştirilen kongreye; Afrika, Amerika, Asya, Avustralya/Okyanusya ve Avrupa kıtalarından anayasa mahkemesi, konsey ve yüksek mahkeme başkanları ile üyeleri katıldı. Türkiye’yi kongrede, AYM Başkanı Kadir Özkaya, Başkanvekili Basri Bağcı ve Genel Sekreter Yardımcısı Mücahit Aydın temsil etti.

Özkaya, “İnsanlığın Kültürel Mirasının Korunması” başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, kültürel mirasın korunmasının dünya savaşları sonrasında uluslararası hukukta önemli bir yer edindiğini söyledi. Uluslararası mahkeme kararlarının da kültürel mirasın korunmasını insan haklarıyla yakın ilişki içinde değerlendirmeye başladığını ifade etti.

“KÜLTÜREL MİRASI KORUMAK DEVLETİN ÖDEVİDİR”

AYM Başkanı Özkaya, kültürel mirasın korunmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sisteminde doğrudan olmasa da dolaylı biçimde korunduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Kültürel miras hakkının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sisteminde doğrudan olmasa da dolaylı olarak korunduğu söylenebilir. Bunun yanında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına göre kültürel mirasın korunması mülkiyet hakkı gibi diğer hakların sınırlandırılmasında kamu yararına yönelik meşru bir amaç teşkil etmektedir. Dolayısıyla kültürel mirasın korunması söz konusu ise kamu yararı hususunda devletin geniş bir takdir marjı olduğu kabul edilmiştir. Türk Anayasa Mahkemesinin kültürel mirasın korunmasına yönelik içtihadının da bu yönde evrildiği söylenebilir. Kültürel miras hakkı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda açıkça düzenlenmemiş ancak kültürel mirasın korunması devlete bir ödev olarak yüklenmiştir. Kültürel mirasın korunması amacıyla mülkiyet hakkının sınırlanabileceği açıkça ifade edilmiştir. Dolayısıyla kültürel mirasın korunması anayasal düzeyde bir kamu yararı olarak ihdas edilmiştir.”

Özkaya, AYM’nin bireysel başvuru ve norm denetimi kararlarından örnekler vererek, kültürel mirasın bugünkü değil, gelecekteki kuşaklar için de bir insan hakkı olduğunu vurguladı.

“Kültürel miras, insan onuru ve kimliğiyle yakından ilişkilidir. Henüz bu hakkı açıkça tanıyan bağlayıcı bir uluslararası sözleşme bulunmamakla birlikte, her ülkenin kendi düzeyinde geliştirdiği düzenlemeler farklılık göstermektedir. Kültürel mirasın korunması, bugünkü insanların gelecek kuşaklara karşı sorumluluğudur.”

“KALICI BARIŞ İÇİN ADALET VE AHLAKİ DEĞERLERE DÖNÜŞ ŞART”

Konuşmasının sonunda, dünyada süregelen savaş ve zulümlerin kültürel mirasa büyük zarar verdiğini vurgulayan Özkaya, özellikle Filistin ve Gazze’de yaşananların bunun en çarpıcı örneği olduğunu söyledi.

“İnsanlığın ortak geleceğinin, adil ve kalıcı bir barışın ancak ahlaki değerlere ve adalete dönüşle mümkün olabileceği unutulmamalıdır.”

Kongre oturumlarının ardından üye ülkelerin temsilcilerinin katılımıyla Dünya Anayasa Yargısı Konferansı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.