‘Nasılsın’ sorusunun önemi ve anlamı vurgulandı

Yazar Şadiye Dönümcü, "nasılsın" sorusunun yüzeysel iletişimde kaybolduğunu vurguluyor. Bu basit soru, samimiyet ve insan ilişkilerinin derinliği için önem taşıyor. Doğru bir ilgiyle sorulduğunda, kişinin ruh haline dair gerçek bir merak ifade ediyor. İletişim biçimimizin anlamını yenilemek gerekiyor.

featured

Hayatın karmaşık akışı içinde, kimi zaman en basit sorular en derin anlamları taşır.

Bu kapsamda, nasılsın sorusunun önemi ve nasılsın cevabı konuları, aslında insan ilişkileri ve duygusal farkındalık etrafında dönen evrensel bir ihtiyaca işaret ediyor.

Yazar Şadiye Dönümcü’nün Bianet’teki yazısında, ‘nasılsın’ sözcüğü; bir selamlaşmanın ötesinde, dokunaklı ve kıymetli bir ilgi ifadesi.

Bu sıradan gibi görünen soru, özünde muhatabın iyilik hali ve ruhsal durumuyla ilgili samimi bir meraka karşılık gelmeli.

Şadiye Dönümcü, kaleme aldığı yazıda bu basit sorunun değerine ve gücüne dikkat çekiyor.

“Nasılsın” ifadesi; “Merhaba”, “Günaydın” veya “Teşekkür ederim” gibi sihirli ve dokunaklı bir kıymete sahip.

Ancak günümüzün hızlı ve yüzeysel iletişim çağında, bu soru çoğunlukla bir sohbet girizgahı veya yalnızca bir nezaket kuralı olarak kullanılıyor.

Şadiye Dönümcü, kişinin kendine bile sormaktan çekindiği bu sorunun, başkası tarafından yöneltildiğinde içtenlikten uzak olmamasını vurguluyor.

İnsanlar arasındaki bağın ve haletiruhiyenin merak edilmesinin ne denli önemli olduğu, sorunun gündemdeki yerini korumasının ana nedenlerinden.

NEDEN ‘İYİYİM’ CEVABI BİR ALIŞKANLIK HALİNE GELDİ?

Sorması kolay ancak yanıtlaması çoğu kez zor olan bu soruya verilen en yaygın cevap: İyiyim.

Bu makul ve beklenilen (?) yanıt, genellikle ne bir mutluluk ne de bir dert ifadesi.

Makale, bu durumun arkasındaki nedenleri sorguluyor.

Kişi, yorgun olduğu için, soranın samimiyetine güvenmediği için, konuşursa gözyaşlarının boğacağını düşündüğü için ya da sadece üzerine gelinmesini istemediği için susmayı veya kısaca geçiştirmeyi tercih edebiliyor.

SORUNUN SAMİMİYET ÖLÇÜSÜ: NASIL SORULMALI, NASIL DİNLENMELİ?

Yazıda, “Nasılsın” sorusunun pişmanlık yaratma potansiyeli taşıyabileceği de belirtiliyor.

Eğer soruyu yönelten kişi, aldığı, “İyi değilim” cevabını samimiyetle dinlemeye ve muhatabın sorunlarına dikkat kesilmeye hazır değilse, bu soruyu yalancıktan sormamalı.

Soru, kişinin fiziksel, psikolojik ve ekonomik durumuyla ilgili gerçek bir merak içerdiğinde değer kazanır.

Aksi takdirde, bu nazik ifade, haybeye harcanmış olur.

Gündelik yaşam içinde anlamını yitiren bu kelimeyi, mana ve derinliğiyle kullanmak, ilişkileri güçlendiren en önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor.

YANITIN DERİNLİĞİ VE NASRETTİN HOCA FİKRİ

Sorunun muhataba, soruluş şekline ve soran kişiye göre değişen psikolojik etkileri mevcut.

Bazen tek bir sıfatla geçiştirilen bu yanıt, bazen de kişinin iç dünyasındaki fırtınaları gizler.

Yazıda, Nasrettin Hoca’nın meşhur cevabına atıfta bulunuluyor:

“Hinliğine soruyorsan iyiyim, dostluğuna soruyorsan anlatması uzun sürer.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.