CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Toprak, “Adaletli ücret artışı kaçınılmaz olarak acil hale gelen emeklilerin gerçekçi zam ve refah artışı talepleri ‘Hazine sıkıntısı var’ diye görmezden gelinemez. Hükümet derhal bu hatalı politikadan dönmeli, taban maaşlara yapılacak enflasyon zammıyla en düşük emekli aylığı asgari ücretle eşitlenmelidir” ifadelerini kullandı. 10 bin 500 liralık en düşük emekli aylığının yoksulluk sınırının yüzde 30 altında olduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “Hükümetin emekliler arasındaki ücret eşitsizliğini daha da artıran kararnameyle mağdur ettiği 13 milyon emekliyi 2 bin liralık artıştan mahrum bırakması, eşitlik ilkesinin yanı sıra anayasanın sosyal devlet prensibine de aykırıdır. Bu maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve artıştan tüm emeklilerin eşit şekilde yararlandırılması anayasa gereğidir. Yoksulluk sınırının Haziran ayında 18 bin liraya ulaştığı ekonomik durumda, yapılan yüzde 25 artışa rağmen 10 bin 500 liralık en düşük emekli aylığı, yoksulluk sınırının yüzde 30, asgari ücretin yüzde 24 altındadır” şeklinde konuştu.
Toprak’ın değerlendirmelerine göre, “Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre üniversite adaylarının başarısızlığı, eğitim kurumlarının alarm verdiğini, Milli Eğitim sisteminin büyük hasar gördüğünü ortaya koydu. YKS sonuçları, özellikle sınava ilk defa katılan lise son sınıf öğrencilerinin başarısızlığının arttığını ve doğru cevap ortalamalarının en düşük seviyelere indiğini göstermektedir. Adaletli ücret artışı kaçınılmaz olarak acil hale gelen emeklilerin gerçekçi zam ve refah artışı talepleri ‘Hazine sıkıntısı var’ diye görmezden gelinemez. Hükümet derhal bu hatalı politikadan dönmeli, taban maaşlara yapılacak enflasyon zammıyla en düşük emekli aylığı asgari ücretle eşitlenmelidir. En düşük maaşta yapılan bin 500 liralık artış tüm emeklilere adil bir şekilde yansıtılmalıdır. Hükümetin sporu kontrol altına alma, kulüpleri şekillendirme, federasyonları belirlediği isimlere emanet etme tavrı, TFF Seçimli Genel Kurulu’nda sonuçsuz kalmıştır. Kazanması kesin görülen iktidar destekli mevcut başkan seçimi kaybetmiştir. Gizli oylama sonucunda rakip aday TFF Başkanlığı’na seçilmiştir. Adaylık için imza veren delege sayısının yaklaşık iki katı oy alan rakip adayın seçilmesi, aynı zamanda iktidara ‘Futboldan, spordan elini çek. Spora siyaset bulaştırma’ mesajını iletmektedir.