CHP Genel Başkanı Özgür Özel, SGK alacaklarının ve vergi borçlarının tahsil edilmesinin devlet eliyle milletin seçtiklerine meydan okumak anlamına geldiğini söyledi. Özel, Bursa’daki CHP’li belediyeleri ziyaret etmek amacıyla dün şehre geldi ve İl Başkanlığı binasında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Özel, konuşmasına 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’ni değerlendirerek başladı. Seçimlerde CHP’nin %49 ile %60 arasında oy oranlarıyla zafer kazandığını belirten Özel, bu durumun milletin Cumhuriyet Halk Partisi’ne olan güveninin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Özel, geçmişte siyasi rakiplerin halkı korkutarak yalanlarla Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı algı oluşturduğunu ancak artık bu taktiklerin işe yaramadığını söyledi.
Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinden ve köklerinden güç aldığını belirtti. Partisinin geleceğe Atatürk’ün izinden ilerlemeye devam edeceğinin altını çizen Özel, Türkiye’yi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkaracaklarını ifade etti. Özel, CHP olarak seçim ittifakı yapmadıklarını ancak Türkiye İttifakı’na davet ettiklerini dile getirdi. Partisinin her geçen gün artan seçim anketlerindeki başarısının ekonomi yönetimine alternatif oluşturacağını belirten Özel, siyasi rakipleriyle karşılaşmadaki farklılıklarını vurguladı.
SGK borçları konusuna da değinen Özel, hükümetin CHP’li belediyelere mali darbe vurmayı amaçladığını belirtti. Belediyelere yönelttiği SGK borçları ve diğer finansal zorlamalarla hükümetin demokratik seçilmişlere engel olmaya çalıştığını aktardı. Ayrıca, hükümetin CHP’ye geçen belediyeleri ekonomik açıdan zor durumda bıraktığını savundu. İktidara gelmeleri halinde CHP’nin refahı artırarak ekonomiyi canlandıracağını vurgulayan Özel, mevcut iktidarın ekonomik yanlışlarını eleştirmeyi sürdürdü.
Özgür Özel, CHP’li belediyelerin mali manipülasyonlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, hükümetin seçilmiş yerel yöneticilere engel olmaya çalıştığını ifade etti. Özel, partisinin mücadelesine devam ederek halka hizmet etmekten vazgeçmeyeceklerini söyledi. Son olarak, 2028 Genel Seçimlerinin referandum niteliğinde olacağını ve Türkiye’yi çağdaş medeniyetler seviyesine yükselteceklerini belirtti.