Türkiye Futbol Federasyonu, yeni başkanını seçmek üzere Ankara’da bir araya geldi. Olağan Seçimli Mali Genel Kurul toplantısı saat 11’de başladı. Toplantıya TFF Başkanı ve Başkan Adayı Mehmet Büyükekşi, TFF Yönetim Kurulu üyeleri, FIFA ve UEFA temsilcileri, TFF Başkan Adayı İbrahim Hacıosmanoğlu, kulüp başkanları, yöneticiler ve delegeler katıldı. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un konuşması sırasında ise gerilim yaşandı.
Ali Koç, kürsüde yaptığı konuşmanın bir bölümünde, “Sayın Büyükekşi, seçildiğiniz takdirde bu şekilde seçilmeniz vicdanınız hiç rahatsız etmiyor mu! Onurlu, haysiyetli, şerefli olan kimse bu şekilde aday olmaz. Bu ısrarın sebebini anlamakta zorlanıyorum” ifadelerini kullandı. Bu sözler karşısında sinirlenen TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, divan başkanından duruma müdahale etmesini isteyerek, “Fenerbahçe Başkanı böyle konuşmaz” diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine Ali Koç, “Son cümlemi geri alıyorum. Özür dilerim. Siz koskoca Fenerbahçe başkanına devlet nezdinde yalan söyleyerek Riyad’dan tamamen benim sorumlu olduğumu söylediniz” şeklinde yanıt verdi.
Bu gerilimli anlar, toplantının atmosferini gererek tartışmaya neden oldu. Ancak Ali Koç, tepkisini geri çekerek özür diledi ve gerginliğin biraz hafiflemesini sağladı. Toplantıda, yeni TFF Başkanının seçimi için adaylar arasında rekabet devam ederken, yaşanan bu olaylar toplantının ana gündem maddesi haline geldi.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı ve TFF Başkanı arasındaki bu gerilim, Türk futbol camiasında da yankı uyandırdı. Kulüp başkanlarının ve delegelerin izlediği bu olaylar, futbol camiasında tartışmalara neden oldu. Ankara’daki toplantının ardından, Başkanlık seçimi süreci ve adayların tutumları medyada geniş yer buldu.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun yeni başkanının seçilmesiyle ilgili sürecin sonuçları merakla beklenirken, Ankara’daki toplantının bu gerginlikle anılacak olması dikkat çekti. Futbol camiasında yaşanan bu tür gelişmeler, Türk futbolunun önümüzdeki dönemde nasıl bir yöne evrileceği konusunda da soru işaretleri yarattı. Bu olaylar, Türk futbolunda yaşanan siyasi ve rekabetçi atmosferin bir yansıması olarak yorumlandı.
