1. Haberler
  2. Ankara'nın Gündemi
  3. Ankara Kitap Fuarı’nda Anı Yaşamanın Önemi Vurgulandı

Ankara Kitap Fuarı’nda Anı Yaşamanın Önemi Vurgulandı

featured

21. kez kapılarını açan Ankara Kitap Fuarı’nda Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar, katılımcılarla bir araya geldi. Sayar, fuarda “İnsan” adlı söyleşisini gerçekleştirerek dinleyicilere değerli bilgiler sunma fırsatı buldu.

HAYATTA ‘ANI’ YAŞAYIN

Katılımcılara geçmişe veya geleceğe odaklanmanın anı yaşamayı engellediğini belirten Sayar, “Endişeler ve gelecek kaygıları, insanları mevcut zamandan uzaklaştırıyor; geçmişin hesapları ise insanların bugünü kaçırmasına yol açıyor. Anı yaşamak, hayatı dolu dolu deneyimlemek ve zenginleştirmek demektir. Kapsamlı sohbetler ve derin insan ilişkileri, bu noktada büyük bir öneme sahip. Ancak modern çağın getirdiği teknolojik aletler, bireyleri sürekli farklı şeylere odaklanmaya zorlayarak zihnimizde pek çok pencerenin açık kalmasına sebep oluyor. Bu da tam anlamıyla yaşamaktan alıkoyuyor.” şeklinde konuştu.

“ZAMANA HÜKMEDEN İNSAN HAYATTAN DAHA FAZLA TATMİN ALIR”

Sayar, bireylerin zamanlarını etkin bir şekilde yönetmelerinin yaşamın anlamını ve tatmin seviyesini artırabileceğini ifade ederek, “Eğer insan, zamanına hükmedebilir ve kendi akışını doğru bir şekilde yönlendirebilirse, hayattan daha büyük tatmin elde edebilir,” dedi. Her anın değerini bilmenin önemine vurgu yaptı.

“KAYBOLMA SANATINI KAYBETTİK”

Günümüzdeki teknoloji nedeniyle kaybolma sanatının kaybolduğunu dile getiren Sayar, “Telefonlar sayesinde bu sanatı yitirdik. Artık her yerde bize ulaşmak mümkün. Ayrıca, hayattan haz alarak anı derinlemesine yaşamak önemlidir. İnsanlarda derin iz bırakan sohbetler ve samimi dostluklar hatırlanır. Unutulmamalıdır ki, mutluluk paranın satın alamadığı değerlerde gizlidir.” diye ekledi.

“SÖZÜN CANLILIĞI VARDIR”

Ağızdan çıkan sözlere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Sayar, “Dilimizi güzel sözler söylemeye alıştırmalıyız. Sözün canlılığı vardır. Ne niyetle cümle kurulduysa, kişi bunun olumsuz etkilerinden etkilenebilir. Keskin sirke küpüne zarardır. Örneğin, ‘Onda var, ben de neden yok?’ gibi ifadeler yanlıştır. Bu duruma hasetlik kültürü diyoruz.” dedi. Ayrıca, çağın çıkarcılıkla şekillendiğini ve insanların birbirlerini kullanmaya yönelik davranışlar sergilediğini de belirtti.

Büşra Sağlam

Muhabir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir